Çeşme’de Gezilecek Yerler

Alaçatı
Çeşme sınırları içerisinde yer alan Alaçatı’nın ünü Çeşme’nin önüne geçmiş, tabiri caizse boynuz kulağı aşmış durumda. Püfür püfür esen rüzgarıyla sıcakla arası pek iyi olmayanlar için ideal tatil rotalarından.

Binbir rengin ahenk içinde olduğu taş evleri, masalsı bir görünüme sahip olan yel değirmenleri ve daha birçok güzelliğiyle yaz tatilinin en unutulmaz kareleri Alaçatı sokaklarından kadrajınıza düşecek.

Adnan Menderes Havaalanı’na uzaklığı yaklaşık 90 km olan Alaçatı’ya buradan kalkan servisler ve otobüslerle ulaşabilirsiniz.

Çeşme ya da çevre bölgelerden Alaçatı’ya ulaşmak istiyorsanız 10 dakika aralıklarla kalkan otobüsleri tercih edebilirsiniz.

Erythrai Antik Kenti

Yunanca “kızıl kent” anlamına gelen antik kent Ildırı’da yer alıyor. Bu ismin bölgede bulunan kırmızı topraklardan geldiği söyleniyor.

Antik Çağ’daki 12 İyon kentinden biri olduğu bilinen Erythrai tarih boyunca birçok farklı uygarlığın hakimiyetine geçmiş. Antik kent içerisinde tiyatro, Kybele Kayalıkları, Athena Polias Tapınağı, Heroon ve Matrone Kilisesi yer alıyor. Adeta bir açık hava müzesi olan antik kent Çeşme’de mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerlerden. Saat 09.00-16.00 arasında ziyarete açık olan antik kente girişler de ücretsiz.

Çeşme Kalesi

Aşağıdaki panelden otobüs ve uçak bileti sorgulayabilirsiniz.
II. Bayezid döneminde inşa edilen kale 1509’da yapılmış. O günden bugüne sağlamlığından hiçbir şey kaybetmemiş olan kale yüzlerce yıldır Çeşme’nin tepesinde bir muhafız edasıyla bekliyor.

Çeşitli festivallere ev sahipliği yapan kale bugün Çeşme Arkeoloji Müzesi olarak da ziyaretçilerini ağırlıyor.

Kalenin müze haline getirilişi ise 1965 yılında gerçekleşmiş. O yıl İstanbul’dan getirilen çeşitli silahlar kale içerisinde sergilenmeye başlamış; Çeşme Kalesi 1984’e kadar silah müzesi olarak kullanılmış. Kalede 1984’ten bu yana ise Erythrai antik kentinde bulunmuş eserler ziyaretçileri karşılıyor. Bu eserler içerisinde amphoralar, büstler, mermer heykeller, çeşitli madenlerden yapılmış sikkeler ve daha birçok farklı nesne bulunuyor.

Kalenin zirvesine çıktığınızda ise panoramik bir Çeşme manzarası sizi karşılıyor. Haftanın her günü ziyaret edebileceğiniz Çeşme Kalesi’ne giriş ücreti ise 8 TL. Müzekart ile de girilebiliyor.

Kervansaray
Bugün otel olarak hizmet veren bu tarihi kervansaray 1529’da Kanuni’nin emriyle yapılmış. Osmanlı’nın tüm ihtişamını görebildiğiniz bu iki katlı yapının uğradığı restorasyondan sonra yapının sahip olduğu süslemeler ve işçilikler günümüze başarılı bir şekilde yansıtılmış.

Çeşme Kalesi’ne de oldukça yakın olan Kervansaray ziyaret edilecek yerlere ve alışveriş yapılabilecek dükkanlarıyla bugün tercih edilen bir konaklama tesisi olarak öne çıkıyor.

Çeşme Ilıcaları

Ilıcalar Ilıca Plajı’nın hemen yanında yer alan Yıldızburnu adlı bölgede yer alıyor.

Denizi, kumu, plajı, güneşi ile öne çıksa da Çeşme aslında termal turizmde de oldukça iddialı. Her sene binlerce kişi ılıcalarda sağlık bulmak için Çeşme’ye akın ediyor. Denizin ortasından çıkan termal suyu kendine oluşturduğu doğal bir havuza doluyor. Size kalan ise bir kulaç sonrası serin, bir kulaç öncesi sıcak bir suda tüm stresinizden arınmak oluyor. Çeşme bu doğal zenginliğiyle yalnızca yaz aylarında değil yılın her döneminde ziyaretçi akınına uğruyor. Ne yazık ki ılıcalar etrafında herhangi bir soyunma kabini, eşyalarınızı bırakabileceğiniz bir dolap ya da tuvalet gibi imkanlar bulunmuyor. Ziyaretçilerin bu ihtiyaçları da karşılanırsa Çeşme ılıcaları Çeşme’nin en popüler yerlerinden olma potansiyeline sahip.

Çeşme’ye 8 km, Alaçatı’ya ise 4 km uzaklıkta bulunan ılıcalara ulaşım sağlamak için Adnan Menderes Havalimanı’na gelip HAVAŞ servisleriyle ya da İzmir Otogarı’na vardıktan sonra buradan kalkan Çeşme otobüslerine binip önce Çeşme’ye ulaşmalısınız. Çeşme merkezden Ilıcalar’a giden otobüsler mevcut.

Eşek Adası

Yunanistan ile aramızdaki ihtilaflı adalardan olan Eşek Adası, berrak denizi, temizliği ve birçok sualtı sporuna olan uygunluğuyla birçok tatilcinin ilgisini çekiyor.

Adanın adı bir zamanlar buraya bırakılan sahipsiz eşeklerin ada çoğalmasıyla verilmiş. Bu sevimli dostlarımızın yaşam alanı olmasından ötürü herhangi bir konaklama tesisi ve imkanının bulunmadığı Eşek Adası’na Çeşme’den kalkan günübirlik tekne turları ile ulaşım sağlanıyor.

Eşek Adası özellikle dalış sporuna meraklı olanlar için bulunmaz bir cennet. Derinliği 60 metreye ulaşan bir yarık dalış sporu yapanlar tarafından oldukça ilgi çekiyor.

Sakız Adası

Yunanistan’a ait olan Sakız Adası’nı ziyaret edebilmek için yalnızca Türkiye ve Yunanistan arasında geçerli olan kapı vizesi adındaki uygulamadan yararlanabilirsiniz.

Adaya ulaşım ise Çeşme Limanı’ndan kalkan teknelerle sağlanabiliyor ve yolculuk yaklaşık 1 saat sürüyor. Yunan adaları içerisinde en fazla gezilecek yere sahip olan Sakız Adası’nı Çeşme’ye kadar gelmişken mutlaka ziyaret etmenizi tavsiye ediyoruz.

UNESCO Dünya Miras Listesi’nde olan Pirgi Köyü adanın en çok ilgi gören yerlerinden. Orta Çağ’dan kalma olan bu köydeki yapılar o kadar sağlam ki çok şiddetli depremlerde dahi zarar görmeden bugüne kadar gelebilmiş.

Dış yüzeyleri siyah ve beyaz renklerde olan kemerli taş evler köyün en çok ilgi çeken eserleri. Evlerin dış yüzeyleri boyanarak değil kazınarak renklendirilmiş.

Bunun dışında Mesta Köyü ve Avanatos Köyü Sakız Adası’nın ziyarete değer diğer köylerinden. Adadaki Nea Moni Manastırı ve Sakız Adası Kalesi ziyaretçiler tarafından büyük ilgi gören yapılardan sadece birkaçı.

Ayrıca adada bir de Arkeoloji Müzesi bulunuyor. Müze içerisinde çeşitli ören yerlerinden çıkartılan eserler sergileniyor. Özellikle Helenistik döneme meraklıysanız Arkeoloji Müzesi sizin için iyi bir durak olacak.

Sakız Adası’nda gezilebilecek diğer yerleri de şöyle sıralayabiliriz: Olimpi Mağarası, Kambos Köyü, Agio Galas Mağarası, Karfas, Bizans Müzesi, Bella Vista Plajı.

Sakızağacı Koruluğu
Çiftlikköy mevkiinde bulunan meşhur sakız ağacı kendinizi farklı bir zaman diliminde hissettiriyor. 6 bin yaşındaki bu ağaç etrafında oluşan koruluk ve mis gibi kokusuyla ziyaretçilerini büyülüyor. Ağacı özel kılan ise hiçbir yapraklarını dökmüyor oluşu. Daha da ilginç olan bir diğer özelliği ise yapraklarıyla beraber toprağının da sakız gibi kokması.

Her mayıs ayında sakız ağacının gövdesine bir çizik atılıyor. Bu çizikten akan sıvıyla ise damla sakızı elde ediliyor. Bu damla sakızı da kurabiye, kahve, likör ve daha birçok malzemeyle buluşturularak enfes lezzetler elde ediliyor.

Çeşme’de günbatımı eşliğinde içtiğiniz çayın yanında damla sakızlı kurabiyelerden yiyebilir, nefis bir akşam yemeği sonrası bol köpüklü damla sakızlı bir Türk kahvesi içebilirsiniz.

Germiyan Köyü

Gastronomiye ilgisi olanların mutlaka ziyaret etmesini önerdiğimiz bu köy Çeşme’ye 23 km uzaklığında yer alıyor. Türkmen yerleşimlerden olan bu köyü özel kılan ise Slow Food hareketine dahil olmuş ülkemizdeki ilk ve şu an için tek köy olması.

Yerel, organik ve doğal ürünleri yaşatmayı ve üretimini desteklemeyi amaçlayan Slow Food hareketine dahil olan köyde sadece burada yiyebileceğiniz birçok yiyeceği iştah ve keyifle tüketebilirsiniz.

Yiyeceklerin yanında yerel bir sanatçının köydeki evlerin duvarlarına çizdiği resimleri inceleyerek doğayla iç içe bir yürüyüş yapabilirsiniz.

Germiyan Köyü’ne ulaşmak için özel aracınızı ya da Çeşme merkezden kalkan minibüsleri kullanabilirsiniz.

Yorumlara Kapalı .