BODRUM’UN GEZİLECEK YERLERİ
BODRUM KALESİ
Bodrum kalesi iki liman arasında kayalık bir alan üzerinde kurulmuştur. St. John Şövalyeleri tarafından 1402 yılında inşa edilen Bodrum Kalesi, Ortaçağ’dan kalma en iyi korunmuş kalelerden birisi olmasıyla ünlü. Kare planlı, 180 x 185 metre ölçülerindedir. İç kale içinde değişik ülke adları verilmiş kuleler bulunmaktadır. En yüksek kule deniz seviyesinden 47,50 metre yükseklikte olan Fransız Kulesi’dir. Diğer kuleler İtalyan Kulesi, Alman Kulesi, Yılanlı Kule ve İngiliz Kulesidir. Kalenin doğu duvarı dışında kalan bölümleri çift beden duvarları olarak takviye edilmiştir. Bodrum Kalesi, 19. yüzyıl sonunda kalenin hapishane olarak kullanıldığı dönemde bir hamam yapısı ile Osmanlı niteliği kazanmıştır. Kale bugün Sualtı Arkeoloji Müzesi olarak kullanılmaktadır. Müze koleksiyonlarında bulunan eserler Türk hamamı, Amphora sergilemesi, Doğu Roma Gemisi, Cam Salonu, Cam Batığı, Sikke ve Mücevherat Salonu, Karyalı Prenses Salonu, İngiliz Kulesi, İşkence ve Katliam Odaları ve Alman Kulesi’nde sergilenmektedir. Ayrıca, 33.5 dönüm genişliğindeki bir arazi üzerine kurulmuş olan kalede açık mekanlarda da eserler sergilenmektedir. Müze, 1995 yılında Avrupa’da Yılın Müzesi Yarışması’nda “Özel Övgü” ödülünü almıştır.
GÜMÜŞLÜK
Küçük bir balıkçı kasabası olan Gümüşlük, antik Mydos kentinin kalıntıları üzerinde kurulu. Tarihi 4000 yıllık geçmişe uzanan Myndos Antik Kenti’nin kurucusu Karya kralı Mausolos’un ardından Büyük İskender, Aristokinos, Antonius, Brutus ve Cassius gibi dünya tarihi için önemli rol oynayan liderlerin adımlarıyla bir çok yönetime ve kültüre ev sahipliği yapan eski bir Leleg kentidir. Gümüşlük, dağın eteklerine oturmuş Eski Karakaya Köyü’ndeki Rum evleri, Koyunbaba’nın adalarının muhteşem manzarası, tarihi Kral Yolu üzerinden ulaşılan Gümüşlük Koyu’nun içindeki Tavşan Adası ve Yalı’nın eşsiz doğası ile Bodrum yarımadasının en özel noktasıdır.
YALIKAVAK
Bodrum’a 18 kilometre uzaklıktaki Yalıkavak, Bodrum’un en önemli turizm beldelerinden biri olarak anılıyor. Yel değirmenleri, denizi, balığı ve narenciyesi ile ünlü olan Yalıkavak’ın bir diğer özelliği de, başlangıçta bir süngerci mahallesi olan ve yarımadanın en ünlü süngercilerinin doğduğu yer olması.
MYNDOS KAPISI
Kentin batısında, Halikarnassos’un giriş kapılarından biriydi. Myndos kapısı iki anıtsal kule ile onların ardında şehre girilen kapının yer aldığı bir iç avludan oluşmaktaydı. Bu kapının kuzeyinde yer alan surlar ile kulelerin onarımının birinci aşaması 1999 yılında tamamlanmıştır. Kapıya şehrin batı çıkışında bulunan Türk mezarlığının yanındaki Eski Kümbet yoluyla ulaşılıyor.
PEDASA ANTİK KENTİ
Bodrum’un yaklaşık 4 kilometre dışında, Leleg şehirlerinden günümüze en iyi iyi şekilde korunarak gelmiş bir antik kenttir. Homeros’a göre Leleg halkı, Troya Savaşı sonrasında Halikarnassos bölgesine yerleşmişlerdir. Burada pek çok kent kuran Leleglerin en önemli şehirlerinden biri Pedesa’dır. Pedasa’da gerçekleştirilen kazılar sırasında tarihe ışık tutan pek çok önemli kalıntı bulunmuştur. Bölge halkı tarafından Gökçeler olarak anılan antik kent bölgesi, Athena Tapınağı, kale, sur duvarları ve kubbeli mezarlar gibi tarihi yapılardan kalıntılar içermektedir.
GELENEKSEL BODRUM EVLERİ
Geleneksel Bodrum mimarisinin ortak özellikleri, penceresiz giriş katları, ikinci katta kapıları, içeriye çekme merdiven ya da köprülerle girilmesidir. Koruma altına alınan bu evleri, merkezde, Ortakent’te, Gümüşlük’ün üstünde Kocakaya köyünde yoğun olarak görebilirsiniz. Bu evlerden biri de son yıllarını Bodrum’da geçiren Zeki Müren’in, o öldükten sonra müzeye dönüştürülen evi.
BODRUM ANTİK TİYATROSU
Antik Tiyatro, Klasik çağdaki Bodrum’dan günümüze ulaşabilen tek yapıdır. Bodrum’un ortasındaki Göktepe dağının güney eteklerindeki bu tiyatro, M.Ö. 4. yüzyılda inşa edilmiş. Bodrum’u ve Bodrum Kalesi’ni tepeden gören harika bir manzaraya sahip olan 13.000 seyirci kapasiteli tiyatroda birçok festivalin yanı sıra çeşitli konserler düzenleniyor. Tiyatronun ilginç nitelikleri arasında, oyunlardan önce Dionysos uğruna kurbanların kesildiği sunağı ve bazı koltukların arasındaki, belki de gölgelik olarak kullanılmış olabilecek delikler vardır. Göktepe dağına kısa bir tırmanış sırasında, taştan oyulmuş mezar taşlarını görebilirsiniz. Roma ve Helenistik çağdan kalan bu oyulmuş mezar taşları, bir zamanların ölüm sembollerini ve çeşitli lahitleri hala üzerlerinde taşımaktadır (Bazı kalıntılar halen kale müzesinde sergilenmektedir).
AKYARLAR’DA GÜN BATIMI
Bodrum’un en sakin koylarından birisi Akyarlar. Burada müthiş bir deniz ve manzara, doğa severleri bekliyor. Ayrıca Akyarlar, diğer Bodrum koylarına nazaran daha az kalabalık. Denize, iki halk plajından girebilir, çok kısa bir mesafe kat ederek Fener’de sörf yapabilirsiniz.
Akyarlar’da yeme içme seçenekleri de çok daha fazla ve uygun koşullarda. Özellikle Naz Cafe Restaurant, denize sıfır konumu, lezzetli mezeleri ve sunumuyla öne çıkıyor. Mekanı popüler kılan en önemli özelliği ise zengin sabah kahvaltısı ve kalamar sunumu.
Denizi biraz serin. Soğuk suyu sevenler için Akyarlar müthiş bir seçenek olarak dikkat çekiyor.